Ulubey, TÜİK verilerini eleştirdi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Zengin daha zengin, fakir ise daha çok fakirleşiyor”
TÜİK’in hesabı yine vatandaşın hesabıyla çeliştiğini ileri süren Siyasetçi-Yazar Fatma Ulubey,”Doğrusu yazıyı bu başlıkla kaleme almayı hiç düşünmedim. Fakat son zamanlarda sahada, esnafın içinde, katıldığım her ortamda duyduğum sözler;  yokluk, yoksulluk, pahalılık ve açlık olunca başlık kaçınılmaz oldu.  Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mart ayı enflasyonu yüzde 61,14 ile marketlerdeki pazarlardaki gerçek enflasyonla örtüşmeyen açıklaması ortadayken, diğer tarafta ENAGRUP yüzde 142, 63 olarak açıkladı. TÜİK’in bu hesabı yine vatandaşın hesabıyla çelişiyor. Çünkü Çarşıda, pazarda, markette hesap ortada TÜİK hayal satmaya devam etsin pazarlarda, marketlerde tek domates, tek patlıcan, tek biber, çeyrek lahana satılmaya devam ediyor. Ekonomide geldiğimiz nokta budur.  Sosyal adalet istenilen düzeyde tesis edilemiyor. Zengin daha zengin, fakir ise daha çok fakirleşiyor.  Çarşı Pazar yanıyor, yetkililer görmüyor, hissetmiyor. Zamlar yağmur gibi yağıyor fakat birileri ıslanmıyor.
Boş baklava dönemi başladı. Şimdi de boş tost, boş dürüm haberlerini hepimiz okuyoruz. Taneyle sebze satılıyor, insanlar perişan olmuş. Enflasyonun eziciliğini, günlük yaşamımızda iliklerimize kadar yaşıyoruz. Meyveden sebzeye, temel gıdadan, temizlik ürünlerine kadar her şey ateş pahası, bu yangın alev almaya devam edecek mi?  20 yıldır gelinen son nokta,  kuru ekmeğe muhtaç insanlar, alım gücü daha da düşen halk. Yurdum insanı sesini yükseltirken, çığlık atarken sesini duyan var mı?
 Son birkaç yılın en ciddi ekonomik krizi ile karşı karşıyayız. Çarşı Pazar Yanıyor, vatandaşın canı yanıyor.”dedi.
“Bebesine mama ve çocuk bezi alamayan anneler var”
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin ‘Benim gözlerimdeki ışıltıyı arkadaşlarım görüyor.’ Sözlerini eleştiren Ulubey,”Halkın gündeminden uzaklaşan yetkililer ise krize karşı kayıtsız kalıp seyretmekle yetiniyor.  Halkın belini büken zamlar geri alınsın halk rahat bir nefes alsın. Ekonomi gözlerdeki ışıltıdır diyen bakanın halkın gözündeki umutsuzluğu, çaresizliği görmesini isterdim. Ülkemde tarım çökmüş, Hayvancılık bitmiş. Et almak mı? İnsanlar yağ, şeker alamazken nasıl et alsın. Yeşillik almak bile lüks oldu. Bebesine mama ve çocuk bezi alamayan anneler var. Bu durumda dar gelirli ne yapacak? Matematikte bir gerçek vardır, aynı formülle farklı bir sonuç beklenilmez.
Ülkemizde ekonominin düzelmesi için ayağı yere basan Tarım politikaları, üretim, Hayvancılık yeniden canlandırılmalıdır. Her şeyden önce Güven ortamı sağlanmalıdır. Bırakın güzel yaşamayı, ailesiyle birlikte bir tatil yerine gidip dinlenmeyi, insanlar açım diyor, beslenemiyorum diyor. Benzin, mazot uçuyor. Zam üstüne zam. Eğer il dışına çıkabilirsek, uzaya da gideriz. Pardon uzaya gitmeye de gerek yok.”şeklinde konuştu.
“Ülke yönetilemiyor”
Adıyaman’da alınacak 19 personel için 17 Bin 86 kişinin müracaat ettiğini hatırlatan Ulubey, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İlim Adıyaman’da alınacak 19 personel için 17 Bin 86, Antep’te alınacak 66 personel için 14 bin 864, İstanbul’da ise 100 güvenlik kadrosu için 16 Bin 583 kişi başvurmuş memleketin hali bu. Sözümüz tuzu kuru olanlara değil elbet. Mevcut iktidar ekonomiyi düzeltmek adına kaç bakan değiştirirse değiştirsin ama görünen odur ki, ülke yönetilemiyor. Bakın, ileriyi gören lider Mustafa Kemal Atatürk ne diyor, 
“Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz. Türkiye’mizi layık olduğu seviyeye yükseltebilmek için mutlaka ekonomimize birinci derecede önem vermek mecburiyetindeyiz”.

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir