AK Parti Adıyaman İl Başkanı Mehmet Dağtekin, 28 Şubat 1997 darbe muhtırasının yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Mesajında 28 Şubat’ın sadece dönemin hükümetine karşı yapılmış bir darbe olmadığını şanlı bir tarihe ve güçlü bir medeniyete sahip olan millete, bütün kutsallarına, değerlerine, kısacası medeniyetine yapılmış, bizzat askerler tarafından organize edilen ve sivillerin eliyle gerçekleştirilen bir darbe olduğunu beliren Dağtekin “ Kamuoyunda Postmodern olarak tabir edilen 28 Şubat aslında doğrudan ve açıktan bir darbeydi. Ülkedeki hükümet tehdit, şantaj ve diğer yöntemlerle düşürüldü. Gayrimeşru yollar takip edildi. Antidemokratikti.‘İrtica ile mücadele’ adı altında milletin değerleriyle savaşıldı. 28 Şubat sürecinin temelinde eğitim, öğretim ve siyaset hakkının gasp edilmesinin yanı sıra ikna odalarıyla başörtülü öğrencilerimize psikolojik baskıların yapıldığı, üniversite kapılarında polis zoruyla başlarının açtırıldığı karanlık günlerdi. Bir eğitimci ve sendikacı olarak o dönemi çok derinden hisseden ve etkilenen biri olarak 28 Şubat süreci siyasette, ekonomik hayatta, akademik dünyada, sınıfsal düzeyde kifayetsizlerin ihtiras duygularına hitap edilmiş ve kifayetsizlere büyük ödüller dağıtan bir operasyondu. Meşru yollardan seçilmiş bir hükümet milletvekili sayısı üzerinden düşürüldü. Siyasetçiler Milli Güvenlik Kurulu (MGK)üzerinden tehdit edildiler. Çeşitli kararları imzalamaya mecbur bırakıldılar. Tanklar sokaklarda yürütüldü. İnsanlar tutuklandı. Ayrımcılık yapıldı. Siyaset mühendisliği teknikleri uygulandı. Psikolojik harp adeta gündelik hale geldi” dedi
28 Şubat sürecinin en önemli ayaklarından birinin de eğitim alanına yönelik yapılan büyük bir tezgâh olduğunu ifade eden Dağtekin “ İki başlık üzerinden dindar insanların eğitim almaları engellendi. Başörtüsü yasağı üzerinden kaç genç kızın eğitim hakkı elinden alındı? İmam hatipler ve meslek liselerine uygulanan katsayı üzerinden kaç insanın eğitime ulaşma imkanı yok edildi, hayalleri çalındı? Böylece sadece siyasete değil topluma da darbe indirildi. Dönemin Başbakanı Rahmetli Erbakan hocamızın toplantı sırasında boncuk boncuk terlediğine ilişkin görüntüler daha sonraki dönemde medyaya sızdırılmış hatta MGK binasının koridorlarında bazı subayların merhum hocamıza omuz atmaya cüret ettikleri kamuoyuna yansıtılmıştı. Hızlı ve hoyratça birçok gayri ahlaki, gayri milli, gayri insani tavır ve uygulamalar peş peşe gelmişti” diye konuştu.
Sözlerinin devamında 28 Şubat’ın bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Dağtekin “ 28 Şubat’ı, bizlere değerlerimizi, inancımızı, hassasiyetlerimizi unutturmaya çalıştıkları bir dönemde uyanışın başladığı şafak olarak nitelendiriyorum. Toplumu yeniden dirilten, perdeleri kaldıran, bizi birbirimize kenetleyen bir dönüm noktası olmuştur. Hamdolsun ki 1000 yıl sürecek denilen, 28 Şubat süreci bugün artık hafızalarda sadece hüzün yılları olarak kalmıştır. 28 Şubat sürecinin aktörleri bu milletin vicdanında mahkûm olmuştur. Elbette o dönemlerde yasaklarla mücadeleyi Erbakan hocamızdan, darbelerle mücadeleyi ve yasakçı zihniyeti yerle yeksan ederek büyük Türkiye’yi inşa etmeyi ise Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan öğrendik. Son olarak da 15 Temmuz’da kirli eller tekrar devreye girmiş ve ülkemizin son yıllarda yaşadığı ekonomik atılıma karşı ülkemizin göz bebeği kurumu olan Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine çöreklenmiş FETÖ’cühainlerin eliyle darbe girişiminde bulunulmuştur. Ancak milletimizin engin feraseti ve Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ile oynanan oyun bozulmuştur. Darbeyi bitirme ve darbecilere darbeyi rüyasında bile göremeyeceği atmosferi yaşatmayı da topyekun devlet-millet bütünleşmesi ile gerçekleştirerek darbe teşebbüslerini tarihin karanlık sayfalarına gömdük. 28 Şubat müdahalesinden 24 yıl sonra güçlü demokrasisi, kalkınan ekonomisi ve artan özgüveniyle ilham kaynağı olan bir Türkiye var. Bir daha böyle meş’umgünlerin yaşanmaması için 82 milyon hep birlikte omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu vesile ile vefatının 10. yılında rahmetli Prof.Dr. Necmettin Erbakan hocamızı, saygıyla, rahmetle ve minnetle anıyorum. Rabbim onu cennetiyle, cemaliyle müşerref kılsın” dedi.
